Velilerin Dikkatine; Sınav Kaygısı Motivasyonu Arttırır mı?
Belli bir seviyede olduktan sonra sınav kaygısı, bireylerin hedeflerine ulaşmak için olağan ve doğru bir duygu ve düşüncedir. Bununla birlikte ailelerin değişik yönlendirmeleri öğrencilerin derslerden uzaklaşmaları sonucunu doğurmaktadır. Burada ailelere dikkatli olmalarını ve aşağıdaki ifadeleri mümkünse kullanmamaları öneririz.
“Sen başarırsın biz sana güveniyoruz”, “Senin için çalıştık didindik, saçımı süpürge ettim. Bunları sakın unutmayasın.” “Unutma bundan sonra sıra sende” “Biz bize düşenleri yapıyoruz, dershane dedin dershane, doküman dedin doküman, daha ne yapalım.” Şeklindeki fedakârlık içeriklikli cümleler aksi sonuç doğurma ihtimalini bünyede barındırmaktadır.
Öğrencilerdeki sınav kaygısını bir korkuya dönüştürmemek için dikkat edilmesi gereken konular üzerinde durmanın ailelere faydalı olacağını düşünüyorum. Nelerin yapılmaması veya denilmemesinin söylemek biz eğitimciler olarak tercih edilen kolay yoldur. Bunun yanına mutlaka yapılması gerekenleri de eklemek zorundayız.
Sınav kaygısı, sınav girecek her öğrencinin ortalama düzeyde yeterli kaygı olarak hissetmesi gereken bir kaygı derecesidir.
Korku, kaygı, gerginlik, sinirlilik, öfke, heyecan, mutsuzluk, gerginlik, kıskançlık, umutsuzluk… Hepside normal insanlarda ortaya çıkabilen geçici duygu yoğunlaşmalarıdır. Hayatın gerçeği ve insani duygu ve düşüncelerdir. Bu duyguları negatif bir durum haline dönüştüren hal ise, süreleri ve yaşanma şekilleridir.
Sınav kaygısını ele alacak olursak; tek başına olumsuz bir durum olmasa gerek. Farklı bir açıdan değerlendirilecek olunursa, sınav kaygısı hedefe ulaşmak için gerekli olan çalışma enerjimizin merkezlerindendir. Yani olağan bir duygu halidir ve önemsenmelidir. Problem olduğu haller aşırı ve yetersiz olarak ortaya çıktığı hallerdir.
Yetersiz kaygı düzeyinde yaşanıyorsa, bireyin mevcut duruma motive olamaması sonucunu doğurmaktadır. Yapması gereken sınav hazırlıklarına bir türlü başlayamıyor ve sürekli bir bahane ile erteliyor demektir. Aşırı kaygı düzeyinde olduğu zaman ise de; sınav kaygısı hali ortaya çıkmaktadır. Çalışmaya başlanmak istendiği zaman da aşırı uyanıklık hali, kalp atışlarında ritim bozukluğu, aşırı terleme veya üşüme, bitkinlik, yorgunluk, nefes alış verişlerinde düzensizlikleri görülebilir. Titreme, mide veya baş ağrısı, göz kararması, sık sık nefes alma eğilimi; olumsuz düşünceler ve hayaller, anlamsız yorumlar ve farklı durumlara atıfta bulunmalar, ders çalışmama, denemeleri veya girilen sınavları yarıda bırakmalar veya hiç girmeme davranışları sınav kaygısının aşırıya doğru kaydığında ortaya çıkan sonuçlardır.
Sınav kaygısının sorun olması durumu ne zaman karşımıza çıkar.
Sınav kaygısının ortaya çıkışının sebeplerinden biri; sınava girecek bireyin üzerindeki baskı ne kadar hissedilir hale gelmiş ise o kadar ortaya belirgin olarak çıkması söz konusudur. Sınava girecek bireyin özellikleri tanınmadan, kapasitesi bilinmeden beklenti düzeyi yükselmiş ise bu öğrencilerde sınav kaygısı olumsuz bir halin tetikleyicisi olarak fonksiyonel hale gelmiş olacaktır. Diğer bir etkende sınavın kendisine yüklenen anlam veya sınavın her şeymiş gibi görülmeye çalışılmış olması.
Çevremize baktığımızda her sınav bütün bireylerde ayni seviyede bir stres oluşturmamaktadır. Aslında bunun sebebi fiziki ve sosyal çevrenin bu sınava yüklediği anlamla paralellik kazanmaktadır. Sınava girecek çocuğu olan ailelerin bazıları, yapılan maddi ve manevi yatırımların mutlaka karşılık bulmasını, hatta bire bir karşılık bulması gerektiğini düşünmektedirler. Buda çocuklar üzerinde aşırı bir baskı oluşturmakta bunun sonucu aşırı kaygıyı doğurmaktadır.
AİLELERDEKİ YAKLAŞIMLARIN BAZILARI SINAV KORKUSU OLUŞTURABİLİRLER!
Aileler özellikle sınav dönemlerinde çocuklarıyla birlikte iken ne gibi yanlış vurgulamalar yapıyorlar ki, bu yanlış vurgulamalar ya da yüksek beklentiler aşırı kaygıya sebep oluyor. Aşırı sınav kaygısı üzerinde etkili olan etmenler; ebeveynlerin sınava nasıl bir anlam yükledikleri ile çok ilgilidir. Eğer sınav aileler için;
• Bir hayat memat meselesi olarak görüyorlarsa( Çocuğum bu sınavı bir kazanamazsan bizim için...)
• Sana güveniyoruz. Sen başaracaksın. Sende o potansiyel var.
• Kazanamazsan bu senin son sınavın bilesin.
• Biz senin için ne fedakârlıklar yaptık görüyorsundur değil mi?
• Geçen sene abinin kaç yaptığını biliyorsun. Teyzenin kızının deneme sonuçlarına baktın mı?
Bunların yanı sıra başarıları ödüllendirilmiş olabilir. Ancak veliler çocuklarının küçük başarılarını abartılı olarak ödüllendirdikleri için başarı abartılmış olacaktır. Buda öğrencilerde aşırı kaygının ortaya çıkmasına sebep olur oda sınav kaygısına dönüşebilir. Bu sınavda başarılı olamazsam kaybedeceklerin büyüklüğünü hayal ediyor olabilir. Sınavı kazanırsan yaz tatilin yurt dışında veya altına araban hazır. Ya kazanamaz isen kaybı çok sonucu kaygının derecesini arttırmaktadır.
AİLELERİN BU OLUMSUZ YAKLAŞIMLARI SINAVA HAZIRLANAN GENÇLERDE NASIL BİR ETKİ BIRAKMAKTADIR.
Sınava hazırlanan gençler sınavları kazanamadıkları zaman ailelerinin tüm güvenlerini kaybedeceklerini sanmaktadırlar. Sadece güven kaybı değil belki de sevgilerini kaybedeceklerini kanaati oluşmaktadırlar. Ailelerin verdikleri emeklerin boşa gitmiş olacağı korkusu da cabası. Bunların yanı sıra kendilerini ispat edememiş olmaları hem kendilerine güveni kaybetlerine hem de büyüklerinin artık onlara güvenmeyeceği sonucunu çıkarmaları sonucunu doğuracaktır.
Oysaki sınavlar çocuklarımız çalışma azmini arttırmak için bir süreç değil midir? Sınavların sonuçları öğrencilerimizin bilgi seviyesini ölçmektedir. Kişilik durumlarını ölçme aracı değildir. Bunun sonucunda kişilik bozulmaları oluşmamalıdır.