LYS'de Daha Neler Yapılabilir ?

Tarih: 29.05.2013

LYS ‘lere adım adım yaklaşıldığı şu günlerde üniversite hedefleyen bilinçli öğrenciler, tartışmaları bir tarafa bırakarak çalışmalarını artırarak devam ettirmektedirler. Tekli sınav sistemine göre iki basamaklı sıvaların en önemli avantajı, telafi edilebilme özelliği olmasıdır. Adayların YGS’leri düşük sıralamada gelse dahi LYS’lere telafi etme imkânlarına sahip olacaklardır. Sınav sistemi gereği yerleştirme puanına YGS’lerin maksimim etkisi % 40 olacaktır. Fakat LYS’lerde yapılacak netler yerleştirme puanına ortalama   % 65- 70 oranında etki edecektir.


Çalışmak için mutlaka iç disiplin oluşturulmalıdır.

Çalışmaya başlamak için hayatla ilgili sorumluluk ve karar almak gerekir. Bu sorumluluk ve kararları başkalarına bırakıldığında, gayret ve başarıyı engelleyecek birçok faktörler bulunabilir. Bir gün yaşanan tartışmalar can sıkar; bir başka gün hava şartları moral bozar. Ancak, birey gerekli bir iç disipline sahipse hiçbir sebep onu çalışmaktan ve başarıdan alıkoyamayacaktır. Başarısızlığa birçok gerekçe bulunabilir; ama bütün bunlar sonucu değiştirmeyecektir. Bir düşünürün dediği gibi, ‘‘Tembel ve kararsız insanlar, başarısızlıklarını başkalarının kapısına koymaya çalışırlar.’’ Sorumluluk duygusuna sahip olan adaylar, çalışmalarını artırarak devam ettirmeleri gerekir.


Önce LYS kadar olan zaman planlanmalıdır.

LYS’lerin ilki 18 Haziran 2011’da yapılacak olan matematik sınavıdır.  Adayların LYS konularını Haziran ayının başına kadar bitirmelerini planlamalıdırlar. Planlama sürecinde daha önce işlenilen YGS-LYS ortak konuların fazla vakit kaybetmeden hızlı bir tekrar yapmaları ve yeni işlenecek konuların pekiştirilmesi önem kazanmaktadır. Haziran ayı başından itibaren kalan zamanı ise deneme sınavları değerlendirmek, eksik konuların telafisi için çalışmalar yapmak daha isabetli olacaktır.


Düzenli tekrar başarıyı artırır.

Bir öğrenme olayında sonra öğrenilenlerle ilgili bilgileri hatırlanma oranı önce biraz artar sonra hızla azalır. Bunun nedeni bize ulaşan tüm bilgilerin önce “kısa süreli belleğe” gelmesi, gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra daha uzun süreli korumanın olduğu “uzun süreli belleğe” transferidir. “Kısa süreli bellek” te az miktarda kısa sürede korunabilir. İlk öğrenme anından başlayarak yaptığınız tekrarların sayısı ve düzenliliği, bilgi kaybı en aza indirerek zaman kazanmanızı ve daha hızlı gelişmenizi sağlayacaktır. Unutmanın en etkili ilacı düzenli yapılacak tekrarlardır.


Mükemmeliyetçi yaklaşım başarıyı engeller.

Sınavlarda ölçme ve değerlendirme ye yönelik herkesin yapabileceği sorular olacağı gibi, seçici sorular da olacaktır. Sınavlardaki tüm soruları yapma, en yüksek puana ulaşma düşüncesi, başarıyı engelleyen önemli faktördür. Bunun yerine elimden geleni yapacağım düşüncesi hem bireyi rahatlatacak, hem de çalışma için uygun bir motivasyon oluşturacaktır. Unutmamak gerekir ki geçen sene Türkiye’de derece yapmış adaylar dahi tüm soruları yapmış değillerdi.


YGS zordu, LYS’de zor mu olacak?

Soruları, kolay veya zor soru gibi nitelendirmek kişiden kişiye göre değişebilir. ÖSYM’nin soru hazırlayan ekibi değişmediğinden dolayı, sorular herkesin yapabileceği türden olacağı gibi seçici olarak nitelendirdiğimiz soru türlerini de içerebilecektir. Sınav, kişiliğinizi değil bilginizi ölçer. Dolayısıyla sınava nefret geliştirmek yerine, sınavı daha mutlu bir hayat yaşamanız için basamak olarak değerlendirmek psikolojik açıdan daha doğrudur.


Çalışma sürecinde danışmanla ilişki sıcak tutulmalıdır.

LYS hazırlık sürecinde, çalışma koşullarından haberdar, öğrenciyi yakından tanıyan, zaman zaman çalışma performanslarını denetleyen, hedeflerin ne derece gerçekleştirdiğini ölçen, değerlendiren ve gerekli taktik ve tekniklerle yönlendiren danışmanla ilişkilerin sıcak tutulması gerekir. Bu tür etkileşim öğrencinin çalışma iradesini güçlendirecektir. Özellikle öğrencinin hedefi olup ta çalışma alışkanlıkları yoksa bu süreç önemli olmaktadır.


Sınav kaygısına herkeste olacaktır.

Sınav ile ilgili endişeler; genellikle zamanı doğru bir biçimde değerlendirememek, sürekli sınavı düşünmek, sınav sonrasını düşünmek, kazanılamazsa ya da istenilen bölüm olmazsa yaşanılacakları düşünmek oluşturur. Sınava doğru bu tür kaygının normal olduğunu unutmamak gerekir. Kaygıyı azaltıcı nefes egzersizleri yapılabilir.


Doğru Beslenme ve Dengeli Uyku Başarınızı Etkiler

Araştırmalar göstermiştir ki, dengeli beslenme ve yeterince dinlenme öğrenmeyi olumlu yönde etkilemektedir. Sınavlarda hiçbir besin tek başına mucizevî bir etki göstermez. “Yeterli ve dengeli beslenme” ölçü olmalıdır. Yapay beslenme yerine doğal olanı tercih edilmelidir. Örneğin, şekerleme gibi basit şekerler yerine, kuru üzüm veya A ve C vitaminlerince zengin taze meyve ve sebzeleri tercih edilebilir.


Geçen yılların LYS soruları bu seneki LYS soruların habercisidir.

Önceki yıllara ait ÖYS’ler aynı zamanda konu tekrarı işlevini görür. Özellikle yılsonuna doğru öğrenciler konuları tekrar etmek istemez. Bu durum konuların çokluğundan, bazı konuların iyi öğrenilmesinden, daha önceden bazı konulara çalışmaktan kaynaklanır. Bu durumda adaylar önceki yıllara ait soruları mutlaka çözmeli. Çünkü geçmiş yıllarda yapılan sınavlar bir konu bütünlüğü içerdiğinden dolayı daha kapsayıcı olmaktadır. Öğrenci sorulara cevap ararken aynı zamanda o konulara ait bilgilerini de tekrar hatırlamış olur. Daha önce sorulmuş olan soruları çözmekle; Sınavda hangi konulardan soru geldiğini, soruların üslubunu, mantığını, soruların soruluş tarzını, konulara göre dağılımını, konuların önem derecelerini, hangi konulardan ne tip soruların sorulabileceğini, zorluk ve kolaylık oranlarını, tespit edilebilir.


Sınav Sorumluluğu Gence Aittir

Sınavlara hazırlık sürecinde aileye düşen, gence istediği desteği sağlamaktır. Üniversite sınavına hazırlanmak sadece gencin sorumluluğudur. Aile bu sorumluluğu gencin yerine üstlenmemelidir. Gencin eksik olduğu konuları, kapatması gereken açıkları, çalışmadığı dersleri saptamak, hangi derslere ne kadar çalışacağını belirlemek gencin sorumluluğudur. Aile, bu sorumlulukları üstlendiğinde gencin motivasyonu düşecektir.


LYS sürecinde aileye düşen sorumluluklar

LYS sürecinde aile olarak gençle etkin bir iletişim kurulmalıdır.  Örneğin, "sana güveniyorum sen en iyi bölümlere layıksın, senin kazanamaman gibi bir ihtimali düşünemiyorum" gibi ifadeler öğrencinin motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Bu tür ifadeler öğrenciye taşıyabileceğinden fazla yük yükler. Kendisinden büyük beklentiler olduğunu gören genç gerçekçi olmayan hedefler belirler ve buna ulaşmak için tüm gücüyle çabalar. Ancak bir süre sonra, taşıyamayacağı kadar ağır olan bu yükün altında ezilmeye başlar. Ailenin daha yapıcı dil kullanması genci ders çalışmaya karşı motive edecektir.

 

 

Faruk ARDIÇ
Fem Yayınları
Rehberlik Koordinatörü