Sınavlara Hazırlanan Gençlerle Diyalog
Sizlerde bilirsiniz ki hayat içerisinde en zahmetli uğraşlardan bir çocuk yetiştirmektir. Bu süreç doğum öncesinde başlar ve ömür boyu sürer. Bu sürecin ilerleyen zamanda daha sağlıklı bir zemine oturması için yapılması gereken temel eğitimlerin alındığı dönemde iyi diyalog kurup, binanın temellerini sağlam atmaktır.
Binanın temelleri farklı dönemlerin özellikleri dikkate alınarak farklı diyalog zeminleri kollanmalı ve dikkatli iletişim sağlanmalıdır. 0-6 Yaş dönemi özellikleri, 6-12 dönemi 12-18 dönemi özellikleri çok iyi kavranmalı ve bu süreç en sıkıntısız bir şekilde yönetilmelidir. 0-6 ve 6-12 yaş dönemi beklide farklı bir çalışmada ele alınması gerekir. Bu çalışmada daha çok 12-18 yaş dönemine odaklanmamız gerekecektir. 12’li yaşlarda başlayan ilk ergenlik dönemi 16-18’li yaşlarda son ergenlik dönemiyle sonuçlanmaktadır.
Anne babalar bu dönem çok dikkat etmelidirler. Bu çalışma ile bu dönemde dikkat edilmesi gereken konulara odaklanacağız.
Artık yakından diyaloga geçtiğimiz oğlumuz veya kızımız bir çocuk olmaktan çıkmıştır. Öncelikle ebeveynlerin bunu kabul etmek zorundadırlar.
Sağlıklı diyalogun ilk aşaması onları bir birey olarak görmek, onlarda bu algının oluşmasını sağlamaktır. Bu en sıkıntılı dönemlerinde mutlaka onların yanında olmalısınız. Ancak sürekli bütün süreci yakından kontrol eder ve sürekli müdahale eder seniz bir kişilik oluşumuna engel olmuş olursunuz.
Genelde ebeveynler kendi ergenlik dönemlerine veya hazırlanmışlarsa kendi sınav hazırlık dönemlerine benzeterek yaşanabilecek sıkıntıları küçük görmeye çalışırlar. Buda anne ve babaların yanılgılarından bir tanesidir. Çünkü biraz düşündüğümüzde ortaya çıkar ki en az çocuklarımızın sınav hazırlık dönemleriyle bizim sınava hazırlık dönemimiz arasında 35-40 yıl vardır. Birçok kez sınav sistemi hatta eğitim sistemi değişiklik olan bir düzenle karşı karşıyasınız söylediklerinizin birçoğu anlamsızlaşacaktır.
Hele bizde ergen olduk ya yönündeki yaklaşımlar ergenlik döneminde çocuğumuzun yaşadığı sıkıntıları küçümsemeye kadar varmış olacaktır. Bu iki hassas durum sosyal hayatın çok hızlı olduğu ve yarışın çok sert olduğu bu dönemde anne babalar öğrenmeye okumaya devam edecekler ki bedenleri yaşlansa da zihinleri güncele ait bilgilerle dolmuş olacaktır. Buda çocuklarının daha iyi algılanması sonucunu doğuracaktır.
Eğer bu güncellemeyi yapmaz ise ebeveynler gençlerin(evlatlarının) yaşadıklarını anlayamamaklar onlarla diyalog kurmak isterken yaptıkları hamleler onlardan uzaklaşma ile sonuçlanmış olacaktır. Kesinlikle kendi yaşadığımız ergenlik ve sınav dönemleriyle çocuklarımızın yaşadıkları şartları karşılaştırmamamız gerekir.
Bundan öte ne arkadaşları ile nede kardeşi ile karşılaştırılmaması gerektiğinde vurgulamak isterim. Bireysel farklılıkların çok öne çıktığı bu dönemde her birey parmak izi farklılığında bir birinden farklıdır. Herkes özelde kendi içinde değerlendirilmelidir.
Bunun için en kestirme ve en isabetli yol, muhatabı tanımaktır. Kim muhatap olduğumuz; öncelikle evladımı, kızımız veya oğlumuz. Ayni zamanda bir öğrenci bunların ötesinde sınavlara hazırlanıyor. Bu üç unsurda derinlemesine ele alınması gerekir.
Kişilik ve karakter farklılıkları, cinsiyet farklılıkları, sınav ve sınavın çocuğumuz üzerinde bıraktığı özellikler. Yani kısacası onların karşılaştığı şartlara ve durumlara bizlerde odaklanmalıyız ve problemleri öncenden öngörmeli ve hijyen hekimlik yapmalıyız. Yani koruyucu ve kollayıcı olmalıyız. Müdahaleci olmalıyız demiyorum. Buraya dikkat çekmek isterim.
Bu girişten sonra biraz teknik bilgilerle sizleri baş başa bırakmak isterim. Teknik olarak ergenlik nedir. Ne gibi değişikliler olur bunlar nasıl fark edilir bu konu hakkında sizleri bilgilendirmek isterim.
Cevapla
Tartışmaya katılmak ister misiniz?Katkı yapmaktan çekinmeyiniz!