Yaklaşık bir haftadır devam eden dershane ve etüt merkezlerini kapatma tartışmaları konusunu değerlendiren Bursa Girişimci İş Adamları Derneği (BUGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fuat Er, “Dershanelerin kapatılması, ülkemizin bilgi toplumuna yürüyüşü engelleyecektir” dedi.

Bursa’nın önde gelen işadamları derneği olarak bu konuyu istişare ettiklerini söyleyen Er, söz konusu taslakları okuduklarını, yöneticilerin açıklamalarını özel teşebbüslerin mağduriyetlerini dinlediklerini kaydetti. Dershanelerin ve etüt merkezlerinin kapatılmasının, telafisi yıllar alacak toplumsal yaralar açacağını belirten Ali Fuat Er, “Bu ise hem sosyal, hem ekonomik problemlere neden olacak hem de ülkemizin bilgi toplumuna yürüyüşünü engelleyecektir.” diye konuştu.

Alven Toffler’in “İlk çağlarda güçlü olan, Endüstri Çağında ise zengin olan kazanırdı. Bilgi Çağında ise bilgili olan kazanacaktır.” sözünü hatırlatan BUGİD Başkanı Er, bilgi çağında, bireyleri sadece devletin yetiştirmesinin hem imkânsız hem de manasız olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’nin her yerinde okulların aynı eğitim kalitesi ve standardına sahip olmadığı gibi her ailenin gelir düzeyinin de aynı olmadığının bu yüzden ü orta ve dar gelirli ailelerin çocuklarının bilgiye erişimini zorlaşacağını hatta imkânsızlaşacağını dile getirdi.

DERSHANE VE ETÜT MERKEZLERİNİN BİR İHTİYAÇTAN ORTAYA ÇIKTIĞI UNUTULMAMALIDIR
Dershane ve etüt merkezlerinin bir ihtiyaçtan ortaya çıktığı unutulmamalıdır diyen Er, şunları kaydetti: “İmkânı olan aileler evlerinde çocuklarına özel ders aldırırken orta ve dar gelirli aileler ise çocuklarını dershane ve etüt merkezlerine göndererek eşit şartlarda yarışma imkânını elde edebiliyorlardı. Öğrencilerin diledikleri okullara birtakım sınavlarla girebildiği bir sistemde dershaneleri kapatmak haksız rekabeti ortaya çıkaracağını unutmamak gerekir. Özel okullara giden öğrencilerle kapatılacağı için dershaneye gidemeyen öğrenciler arasında haksız rekabet oluşacaktır.”

Dershane ve etüt merkezlerini eleştirenlerin sıklıkla dile getirdiği “rant” iddiasına işadamları olarak katılmadıklarını söyleyen Er, “Bunu ekonomiye kazanım olarak değerlendiriyor, ekonomimize katkısı olan 2 milyar dolar ciroyu, yüz bin istihdamı, buna bağlı olarak alt tedarikçilerini de düşününce vergi getirisiyle beraber ekonomimiz ciddi bir kayba uğrayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Dershane ve etüt merkezlerinin, özel okula dönüştürülmesi konusunu da değerlendiren Er, bu konunun sektör için sıkıntı doğuracağını belirtti. Mevcut özel okulların yüzde 40 kontenjan açığıyla eğitimlerini sürdürdüğünü ifadesinde bulunan Er, “Bu alana aynı koşullarda bir de dershaneler girince bu açık daha da artacak ve özel okullar işletilemez hale gelecek belki de kapanmak zorunda kalacak. Bunun sonucunda da eğitim sadece devlet tekelinde yürütülen tek tip insan yetiştirmeye kadar gidebilecek. Bunların sonucunda da on binlerce vatandaşımız işsiz kalacak ve ülkemizde ciddi bir işsizlik krizi doğacak. Bu da toplumsal bir ekonomik sosyal buhranı tetikleyecek” diye konuştu.

Konunun sosyal boyutunun da düşünülmesi gerektiğini belirten Er, şöyle devam etti: “Sosyal boyutu olarak sadece Bursa’nın varoş semtlerinde on bir adet ücretsiz etüt merkezleri (Gürsu, Yavuz Selim, Millet Mahallesi, Gülbahçe, Sırameşeler, Elmasbahçeler, Bağlarbaşı, Demirkapı, İnegöl, Büyükorhan, Orhaneli) bulunmakta. Bu merkezlere sınavla öğrenci alınıyor. 9 bin müracaattan ancak bin 800’üne cevap verilebiliyor. Doğu’da ve Güneydoğu’da da bu etüt merkezleri yine ücretsiz öğrenci okutmakta, gelir düzeyi düşük öğrencilerin eğitimine katkıda bulunarak terörün eline düşmelerini engelleyip topluma kazandırılmaları engellenmektedir.”

Bir üst eğitim kuruma geçişin çeşitli sınavlarla sağlandığı ülkemizde dershane ve etüt merkezlerinin öğrencileri bu sınavlara hazırlandığını söyleyen Er, dershane ve etüt merkezlerinin kapatılması halinde ise bir üst eğitim kurumuna geçiş sınavı için ciddi bir hazırlık yapılamayacağını ve öğrencilerin bilgi düzeyleri yetersiz olarak üst eğitim kurumunda eğitim alacaklarını söyledi. Konunun her yönü ile incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Er, iş dünyası olarak endişelerini dile getirmek istediklerini kaydetti.