Ders Çalışma Araları Nasıl Olmalıdır?
Sınavlara hazırlanan öğrenciler, ders çalışmalar programlarında uygun aralıklarla ara vermenin ders çalışma verimini olumlu yönde etkileyeceklerini unutmamalıdırlar. Başarılı olma veya konuları iyi öğrenmeleri için kendi yorulma eşiklerine göre aralar vermelidirler.
Verilecek aralarda yoğun fiziksel faaliyet yapılmamalı, zihni ve bedeni dinlendirmek amaç olmalıdır. Daha sonra derse döndüğünde dinlenmiş olduğunun ve anlama seviyesinin arttığını hissediyorsanız iyi dinlenmişsiniz demektir.
Aktif dinlenme; bir dinlenme çeşididir. Ders çalışma etkinliklerinde farklı bir teknikle, ders türleri değiştirerek uzun süre beyini aktif olarak kullanır ve uzun sürecek olan sınavlara daha hazırlıklı olmuş olursunuz. Genelde bir öğrencinin farklı yaş guruplarına göre olsa da bir dikkat zamanı vardır. Ders dinlemeye başladığında en yüksek 30 dakikadan sonrada düşüşe geçer. Bunu ortadan kaldırmak veya daha aza çekmek için aralarda aktif dinlenme yani farklı bir ders çalışma yolunu tercih etmelisiniz. Yani aktif dinlenmede bir çalışma stratejisidir. Çalışma zamanını uzatmayı hedefler. Matematikle fen çalışma arasına sosyal bilimlerden bir alanı ekleme gibi veya geometri ile biyoloji arasına Türkçe dersini eklemek gibidir.
Burada beynin farklı yarılarını çalıştırarak bir yanı dinlendirmek esastır. Bu bir aralı çalışma tekniğidir. Ara vermek uyuyarak dinlenmek şeklinde olabileceği gibi sakin bir yere geçip gazete okumak, hikâye okumak veya manzara izlemek şeklinde olabilir. Buna dışarıya çıkıp bir hava almayı da ekleyebiliriz. Bu aralar biyoritminizi düzenler ve tekdüzelikten kurtarır.
Sınavlara hazırlanan öğrenciler bu ara verme tekniklerini kullanmaz kendileriniz zorlamak isterlerse yorulur ve verimi düşürürler. Yavaş yavaş bunalır, sıkılır ve öğrenme yetisinin etkinliğiniz azaltırlar.
Dinlenme aralıklarında zihnimizi daha fazla yoracak etkinlikler geriye çalışmaya döndüğümüzde sizi olumsuz yönde etkiliyorsa bu dinlenme anlamsızlaşmış olur. Oturup bir film izlemişseniz bir diziyi ara diye takip etmişseniz bu geriye dönüşü zorlaştırmış demektir. Beyin yorulmuş ve karma karışık verilerle dolmuş demektir. Yukarıda da söylediğim gibi değişik faaliyetlerle süreç sağlıklı hale getirilmelidir.
Balkonda çıkıp bir hava alma, yemeğin salatasını yapma, güzel bir el-yüz-ayak yıkama, bir dinlenme etkinliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabii ki günlük verimli çalışmak için günlük uykunuzu yeteri kadar almış olmalısınız.
Değişik zamanlar da öyle bir tempo yakalamış olursunuz ki hani hiç ara vermek istemezsiniz, verimli süreç devam etmektedir. Bu işten çok zevk almışsınız, hızlı bir şekilde devam etmektesiniz, tabii ki o zaman hemen ara vermenize gerek yok. Ne zaman dinlenmeyi istiyorsunuz, organizmanız sinyaller vermeye başladı o zaman dinlenmelisiniz.
Yoruldunuz dinlenmek istiyorsunuz ve hemen ders dönmek isteğinizde var o zaman aralıklar kısa olmalı. Mümkünse 10 dakika ara 40 dakika ders şekline dönüştürmelidir. Ama bu yaklaşımda da bir mecburiyet yoktur. Genel geçer bir yöntem olarak eğitim öğretim camiasında kullanılmaktadır.
Televizyon ve bilgisayar ders çalışmanın alternatifi olarak gösterildiğinde, eğlencenin tercihi daha ağır basacaktır. Bu anlamda anne babalar çocuklarına böyle tercih yapmak zorunda bırakmamalıdırlar. Ders çalışmadığı zamanlar da öğrenciler bir sportif faaliyet içinde olabilirler.
Peki, televizyonun ve bilgisayarın yeri nedir? Buna verilecek en güzel cevap bu konuda ailecek bir karar alabiliyor ve uygulayabiliyorsanız sonuçlarda istediğiniz gibi olur. Yani hep televizyon seyreden ebeveyn veya bilgisayarın karşısından kalmayan anne baba dediklerinde ne kadar etkili olabilir ki. Çocuklarımızın ilk modeli anne babadır ve model çok iyi gözlemlenir veya öğrenme modeli gözlemleme yoluyla gerçekleşir. Biraz ebeveynler vakitlerini kitap okumaya veya evde oluşturacakları dinginliğe ayırmalı bir sessizlik sağlamalıdırlar. Buna ailecek karar verilmelidir.
Cevapla
Tartışmaya katılmak ister misiniz?Katkı yapmaktan çekinmeyiniz!