fem

Ders Çalışırken Dikkati Etkileyen Faktörler

Motivasyon eksikliği

Bu sorun daha çok, “Neden ders çalışmam gerekiyor?” ve “Hedeflerimi açık ve net olarak belirledim mi?” türünden soruların sorulmaması ve cevap aranmaması yüzünden ortaya çıkmaktadır. Çalışma ya da çalışmama arasında hiçbir farkın bulunmadığı ve ciddi anlamda sonucun ne kazandıracağının (istediğiniz üniversitenin istediğiniz bir bölümünü kazanmanız) ya da ne kaybettireceğinin (üniversite sınavında beklediğiniz başarıyı gösterememeniz ve istediğiniz bölüme yerleşememeniz) düşünülmediği durumlarda yapılan işe karşı heyecan duymak çok zordur

Zihinsel meşguliyet

Ders çalışmaya başlamadan önce günlük problemlerin bir kenara atılması gerekir. Ders çalışırken hayallere dalmak ya da o anda başka bir şeyi düşünmek dikkati olumsuz etkilemektedir.

Ön-bilgi (temel) eksikliği

Konsantrasyonu olumsuz etkileyen faktörlerden biri diğeri de ön-bilgi (temel) eksikliğidir. Matematik dersinde trigonometri konusunu öğrenmeye çalışan bir öğrencinin ön bilgisi ne kadar yeterli ise çalışırken bu konuyu kavraması da o kadar kolay olacaktır.

Fiziksel ortamın yanlış düzenlenmesi

Bu faktör hem verimli çalışabilmenizi hem de konsantrasyonunuzu etkilemektedir. Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgiyi çalışma ortamının düzenlenmesi adlı yazımızda bulabilirsiniz.

Masa dışında (yatarak Zor ve karmaşık konular

Biliriz ki her dersin, anlaşılması diğerlerine oranla daha zor ve karmaşık konuları vardır. .

Yavaş okuma

Konsantrasyonu etkileyen faktörlerden bir diğeri de bir metin okunurken, notlar tekrar edilirken ya da soru çözülürken düşük bir hızla okumaktır. Bu durum aynı zamanda anlama düzeyini de olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Günün yanlış saatinde çalışmak

Her bireyin verimli bir şekilde ders çalıştığı zamanlar birbirinden farklılık gösterir. Sizde konsantrasyonunuzun en sık dağıldığı çalışma saatlerini belirleyin. Çalışma saatlerinizi, daha verimli olabileceğini düşündüğünüz saatlere kaydırın.

Uzanarak çalışma

Uyku ve uyanıklıkla görevli olan anatomik yapı beyin sapında bulunmaktadır. Kas geriliminin belirli bir düzeyde olduğuna ilişkin bir mesajın ilgili kısıma gitmesiyle uyanıklık sağlanmış olur.

Güven eksikliği ve aşırı stres

Dikkati belirli bir noktada yoğunlaştıramamanın sebeplerinden bir diğeri kendine güven eksikliği ve yüksek kaygı düzeyidir.

Konunun bütünlüğünü kavrayamama

Bir konu hakkındaki ana düşüncenin kavranamaması, düşüncenin belirli bir anlam etrafında yapılanamamasına neden olur. Bu da dikkatin dağılmasıyla sonuçlanabilir.

fem

Çalışma Ortamı, Ders Çalışma Verimliliğini Etkiliyor

Amaçsız, plansız, programsız, yatarak, uzanarak, TV karşısında ya da müzik dinleyerek ders çalışıyorsanız, yanlış çalışıyorsunuz demektir.

Planlı ve programlı çalışma; zamanın iyi kullanılması ve planlanması, çalışma ortamının düzenlenmesi, not tutma, etkili dinleme, verimli okuma, özet çıkarma, güdülenme, derse hazırlıklı gelme ve tekrar demektir. Öğrenci planlı çalışarak her işe gerektiği kadar zaman ayırabilir. Günü gününe ders çalıştığında sınavlar öncesinde aşırı çalışmaya gerek kalmaz. Çalışma verimi artar, öğrendikleri daha kalıcı ve etkili olur. Eğer öğrenci, amaçsızsa, plansız programsız çalışıyorsa, evin değişik yerlerinde çalışıyorsa, yatarak, uzanarak ders çalışıyorsa, TV karşısında ya da müzik dinleyerek çalışıyorsa, ezberleyerek öğrenmeye çalıyorsa, kaynaklardan yararlanmıyorsa, yanlış çalışıyor demektir.

Çalışmaya başlayamıyorum. ’Kitaba bakarak öylece oturuyorum’ diyorsanız, bir amaç belirleyin. Belli bir zaman süreci içinde çalışmayı alışkanlık haline getirin.

Verimli bir çalışma ortamı için;

Ders çalışmak için kendinize evde bir ortam oluşturmaya özen gösterin. Maddi imkânlarınız ölçüsünde kendinize ait bir çalışma odası evde edinmeye çalışın.
Derslerinize sessiz bir ortamda ve mutlaka masa üzerinde çalışın.
Çalışma odanızda dikkatinizi dağıtacak poster, zamanınızı çalacak televizyon, bilgisayar gibi düşmanlardan uzak durmaya çalışın. Bunları ders çalışma sonrasında kendinize ödül olarak verin.
Çalışma ortamınızın ışığı, ısısı, gürültüsü derse olan dikkatinizi dağıtmayacak oranda ayarlanmış olmalıdır.
Ders çalışmak için odanızda ayırdığınız masada sadece ders çalışın. Eğer bu masanızda yemek yerseniz daha sonra ders çalışmak isterseniz inanınki çok acıkacaksınız.
Çalışma masanızda ders çalışırken ihtiyacınız olacak olan kalem, kitap, açacak gibi malzemeler hazır beklesin. Ders çalışırken bunları almak için masanın başından kalkarsanız bir daha o masaya oturamayabiliriz.

fem

Ders Çalışma Planı Yapmanın Yolları

Ders çalışmadan önce ilk yapmanız gereken şey “Ben neden ders çalışmalıyım?” “Neden okulda başarılı olmalıyım?” sorularına cevap bulmalısınız. Yani bir amaç, bir hedef belirlemelisiniz.

Kendinizi tanımaya çalışın. Çünkü kendinizi ders çalışma alışkanlıkları ve öğrenme açısından ne kadar iyi tanırsanız çalışma düzeninizi buna göre en iyi şekilde planlayabilirsiniz.
Çalışma planı hazırlarken hangi dersin hangi saatte çalışılacağı kararlaştırılmalıdır. Zor olan veya öğrenirken zorlanılan dersler için verimli çalışma saatleri ayrılmalıdır. Verimli çalışma saatleri, zihnin uyanık olduğu, konsantrasyonun en yüksek seviyede olduğu saatlerdir. Her öğrencinin verimli çalışma saatleri farklı olabilir. Öğrenci eğer verimli çalışma saatini bilmiyorsa kendini izleyerek bunu tespit edebilir.
Çalışma planında her ders için bir çalışma zamanı ayrılmalıdır. Çalışma zamanının standardı yoktur. Her öğrenci, ön bilgisine, dersi anlamamış olmasına vb. birçok kritik durumu dikkate alarak hangi derse ne kadar zaman ayırması gerektiğini planlamalıdır.
Çalışma planında, çalışma süreleri mümkün olduğunca aynı saatler olmalı. Böylece o saatte çalışma alışkanlığı kazanmış olursunuz.
Çalışma planında yer alan dersler, okulda veya dershanedeki ders programına uygun olmalıdır. Örneğin, Pazartesi günü sabah saat 8:00-10:00 arası, okulda matematik dersi varsa çalışma planında Pazartesi öğlenden sonraya matematik dersi konmalıdır.
Bilindiği gibi tekrar verimli çalışmanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Yine bildiğiniz gibi tekrar sürekli değil, aralıklı yapıldığı takdirde daha verimli olur. Burada tekrarın çalışma prensibinden çıkan sonuç şudur: “Öğrenme aralıklı yapılmalıdır.” Bu nedenle çalışma planı hazırlarken dinlenme aralarına da yer verilmelidir. Ancak bu aralar çok uzun olmamalı. Uzun aralarda tekrar derse dönmek zor olabilir. İdeal ders çalışma şöyle olmalıdır. 40 dakika ders çalışma, 5 dakika tekrar, 10 dakika dinlenme, daha sonra diğer saatin çalışmasına geçilir, bu şekilde ders çalışmaya devam edilir. Ancak özellikle sayısal derslerde eğer problem çözülmesi gerekiyorsa çözülmeden ara verilmemelidir.
Yapı ve işleyiş bakımından birbirine benzeyen iki ders üst üste çalışılmamalıdır. Örneğin fizik ve kimya dersleri üst süte çalışılmamalı. Eğer bu tür dersler üst üstte çalışılırsa bilgilerin birbirine karışması durumu meydana gelebilir. Bu derslere fizik, tarih, kimya şeklinde çalışma planında yer verilmelidir.
Çalışma planında hep derse yer vermek zorunda değilsiniz. Arkadaşınıza, ailenize, sinemaya vb. birçok sosyal etkinliğe de çalışma planınızda yer verin. Bu ders dışı faaliyetleri planınıza mutlaka saati saatine yazın.

fem

2013 – LYS Testlerine Yönelik Alan Stratejileri

Adaylar LYS-1’de matematik ve geometriden testlerinden sınava girecekler. Geçmiş senelerde geometri, geometri ve analitik geometri diye iki bölümden oluşuyordu. Bu sene tek ad altında birleştirildi ve çözüm süresi45 dakikadan 60 dakikaya çıkartıldı artırıldı.

Matematik Test Stratejisi

Matematik testi sayısal ve eşit ağırlık tercihi yapacak adaylar için mutlak anlamda yapması gereken testlerden. 2013 YGS’de Temel Matematik testinde bir önceki yıla göre net yapma oranında benzerlik gözlendi. LYS’ de ise son yıl Matematik net ortalamasında bir önceki yıla oranla düşme yaşandı. LYS’de son sınavda gelen 50 sorunun 18 tanesi YGS ortak alandan oluşmaktadır.

Matematik testinde bir konuyla ilgili çok farklı soru sorulabilir. Aynı şekilde bir sorunun çok farklı çözüm yolları da olabilir. LYS’de sorulardaki yanlış yapma ihtimalini en aza indirgemek için konularla ilgili mümkün olduğunca çok ve farklı tarzda sorular çözmek gerekir. Matematik sorulardaki hiçbir veri gereksiz değildir. Her veri sorunun çözümün aday için gerekli olacak ipuçlarıdır. Sorularda her ayrıntıya dikkat etmek gerekir. Matematik soruları sayılar yardımıyla problem çözebilme, matematiksel ilişkilerden yararlanabilme ve düşünme yeteneğini geliştirme niteliklerine sahiptir. Adaylar sorunun ne anlama geldiğini kavramak için dikkatli bir şekilde gerekirse altını çizerek soruyu okumalı, önce çok iyi anlamalı ve çözümü yaparken işlem hatası yapmamalıdır. İşlemin bitiminde mutlaka çözüm kontrol edilmelidir.

Lys matematik soruları 12.sınıf ağırlıklı

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da 12. Sınıf konuları (limit, türev, integral) ağırlığını hissettirebilir. Bu konularla ilgili yapılabilecek en verimli iş geçtiğimiz 3-4 yılın sorularını yeniden çözmek olmalıdır.

Geçtiğimiz 3 yılın LYS Matematik testlerindeki soru dağılımında benzerlik gözlenmektedir. Buna göre soruları % 15 i 9. sınıf konularından , % 25 i 10. sınıf konularından, % 20 si 11. sınıf konularından, % 40 ı 12. sınıf konularından gelmiştir. Bu yıl da soruların benzerlik göstereceği düşünülmektedir. 2013- LYS’de özellikle trigonometri, karmaşık sayılar, logaritma, determinant – matris, limit ve süreklilik, türev ve uygulamaları, integral ve uygulamaları banko soru gelecek konulardan olmaktadır.

Geometri Test Stratejisi

Geometri dersi; yalnızca soru çözme yöntemlerini bilerek başarılı olunabilecek bir ders değildir. Geometri dersinde soruları doğru çözebilmek için öncelikle, soruda verilen bilgileri, şekle doğru aktarmalı ve neyin sorulduğunu iyi anlaşılmalıdır. Konuyu iyi bilmek, aynı konuda farklı sorular çözmek, geometri dersinde başarılı olmanın yöntemlerindendir. Geometride verilen bilgileri, şekle doğru aktarmak önemlidir.

2013 LYS’de soru gelme yüzdesi yüksek olan geometri konuları dik üçgen ve özel üçgenler, çokgende açı-uzunluk-alan, çemberde açı, dairede alan, katı cisimler, analitik geometri, düzlemde vektörler, koniklerdir.

Geometri soruları için matematik ön bilgisine sahip olmak gerekir.

Geometri sorularını çözebilmek için matematik dersine ait köklü sayılar, rasyonel sayılar, birinci dereceden bir ve iki bilinmeyenli denklem çözümlerini iyi bilmek gerekir. Konu sırası takip edilerek ilerlenmelidir. Geometride esas olan ezbercilik değil, yorum gücüne sahip olmaktır.
Derste işlenen konular o gün mutlaka tekrar edilmeli, konularla ilgili test , kitap ve soru bankasındaki sorular çözülmeli, çözülemeyen sorularda öğretmenlerden yardım istenmelidir.
Geometri biraz da görmek demektir, farklı açılardan bakabilmek demektir. Bu farklı bakış açısını kazanabilmek için aynı konudan farklı soru çözmekle kazanılır.
Formülleri ezberleme yerine benzer sorularla farklı bakış açıları kazanmaya gayret edilmelidir.
Konuların işleniş sırasına dikkat edilmeli önden giderek veya konu atlanarak çalışılmamalıdır. Çünkü geometride konulara birbiriyle çok bağlantılıdır.
Her teste olduğu gibi geometride de çıkmış sorular mutlaka çözülmelidir.

fem

YGS öncesi FEM Yayın Kurulundan Adaylara Kritik Uyarılar

FEM Fizik Yayın Kurulu

YGS’ de fizik sınavında 14 soru soruluyor. Bu soruların tamamı ilköğretimde okutulan fen bilgisi dersi ile liselerde okutulan fizik dersinin müfredatı müfredatını kapsıyor.
Tüm öğrenciler 8.sınıfın sonuna kadar fen bilgisi ve 9.sınıfın sonuna kadar fizik dersini zorunlu ders kapsamında görüyor.
Bu nedenle YGS de 10,11 ve 12 sınıf konularından ileri düzeyde soru çıkması ihtimali pek yok.
Ancak 10, 11, 12 sınıflarının konularının sade hali ilköğretimde olduğu için bu konulardan basit düzeyde soru sorulabilir.
Geçen yıl yeni fizik müfredatını içeren sorular pek sorulmamıştı. Bu yıl geçen yıl göre daha fazla soru çıkma ihtimali var.
FEM Kimya Yayın Kurulu

YGS kimyada bu sene YGS’de geçen yılın paralelinde bir sınav bekliyoruz. Bu yıl sınava girecek öğrenciler 6.7.8 ve 9. Sınıfta hangi konuları gördüyse bu müfredat dâhilinde soru gelecektir.
Genelde YGS veya ÖSS yani birinci basamak sınavlarında kimya şimdiye kadar kolay oldu, öğrencileri zorlamadı.
Muhtemelen bu yılda kolaylıkla yapabilecekleri bir sınav olacaktır.
Konuların çoğu sözel ağırlıklı olduğundan eşit ağırlık ve sözel öğrencilerinin de çalıştıklarında rahatlıkla yapabilecekleri sorular olacaktır.
Dikkatli olmaları ve çalışmaları durumunda kimya branşı öğrencilerin zorluk yaşayacağı bir branş olmayacaktır.
FEM Biyoloji Yayın Kurulu

YGS’de biyolojinin diğer branşlardan en önemli farkı, konu sınırlamasının olmamasıdır. İlköğretim 6,7,8 ile ortaöğretim 9. sınıfında anlatılan tüm konulardan sorular gelebilmektedir.
Bazı sorular müfredatla ilgili olsa da sorunun içindeki bazı seçenekler müfredat dışı bilgiyi içerebilmektedir.
Sorular temel biyolojik bilgileri yorumlamaya dayalı olup genel anlamda kolay olmaktadır. Sadece 1 veya 2 soru biraz daha seçicilik özelliği göstermektedir.
İlköğretim 6.7.8 bilgilerinin unutulmuş olması ve bu kısımdan da soru gelmesi biyoloji sorularının çözülebilme oranını düşürmektedir.
FEM Türkçe Yayın Kurulu

YGS Türkçe testinde sorular müfredata uygun olarak soruluyor.
3 yıldır gelen soruların çoğu beklenildiği gibi anlam sorularından oluşuyor.
Geçmiş yıllarda sorulan yazım kuralları ve anlatım bozukluğundan son yıllarda soru sorulmadı.
Öğrencilerin en çok şikâyet ettiği konu paragraf sorularının sayıca fazla olması. Bu durum öğrencilere zaman kaybettirdi çoğu öğrenci sınavı yetiştirmemekten şikâyetçi oldu. Adayların sürprizlere açık olması gerekir.
Daha önce en çok 8 adet gelen paragrafta yardımcı düşünceden 2012 YGS’de 13 adet soru soruldu.
YGS Türkçe testinde dil bilgisi konuları taranırken karma soru tipi tercih ediliyor.
OSYM, yazım yanlışı ve noktalama işareti sorularında TDK İmla Kılavuzu dikkate alıyor.
FEM Tarih Yayın Kurulu

YGS Tarih soruları Sosyal Bilimler testi içerisinde yer alan ve ÖSYM tarafından yapılan son değişikliklerle 15 sorudan oluşan bir bölümdür.
Tarih herkesin söylediği gibi kolay öğrenilen ve kolay unutulan bir derstir. Bu yüzden düzenli soru çözülmelidir.
Son 10 yılın YGS tarzı çıkmış ÖSYM soruları çözülerek ÖSYM’nin tarih sorularındaki mantık kavranmalıdır.
Konularla ilgili temel bilgiler ve kavramlar çok iyi bilinmelidir.
Her öğrencinin tarih dersinin temel kavramlarına karşı bir bilgi yeterliliğinin olması ve kendi tarih sözlüğünü oluşturması gerekir.
YGS Tarih konularına çalışan öğrencilerin yapacağı en büyük hata konuyu ezberlemek olacaktır.
Son yıllarda ÖSYM’nin benimsediği soru tiplerinde amaç, verilen bilgiler ve öncüller doğrultusunda öğrencinin yorum kabiliyetini ölçmektir.
FEM Coğrafya Yayın Kurulu

Coğrafya YGS soruları müfredata uygun olup daha çok 9-10.sınıf konularını içeriyor.
Güncel konulara ait soruların gelmesi beklenmektedir.
YGS’de genel coğrafi özelliklerin, özellikle Türkiye açısından, fazla detay içermeden sorulacağı öngörülmektedir.
YGS’ye hazırlıkta, konularla ilgili öncelikle temel bilgiler öğrenilmeli, daha sonra da bu konularla ilgili sorular çözülmelidir.
FEM Felsefe Yayın Kurulu

Felsefe soruları YGS de daha çok yorum sorular gelmektedir.
Yapılan 3 YGS’de de gelen felsefe soruları, soruların zorluğu ve konulara göre dağılımı benzerlik göstermektedir.
Bazı sorular kavrama ve yorumlama becerisiyle birlikte bilgi gerektirebilir.
Sorular, öğrencileri öncelikle felsefenin temel bilgi ve kavramlarını bilmelerini, buna bağlı olarak anlama ve kavrama becerilerini ölçmektedir.
Bu sene ilk kez sorulacak olan din kültürü ve ahlak bilgisi sorularının evrensel değer içerikli olup yoruma dayalı olacağı düşünülmektedir.
FEM Matematik Yayın Kurulu

YGS sınavındaki temel matematik testi geometri dâhil 40 sorudan oluşmakta olup 9. sınıf ve ilköğretimde gösterilen konuların tamamını kapsamaktadır.
Temel matematik testindeki sorular her öğrencinin çözebileceği çok basit soruların yanında yoruma dayalı, öncüllü sorulardan ve birkaç belirleyici soru tipinden oluşmaktadır.
YGS de başarılı olabilmek için, sistemli bir şekilde çalışıp, konu iyice anlaşıldıktan sonra, çıkmış sınav soruları, test ve soru bankaları ile pratik yapılmalıdır.
Matematik sorularının işlem ağırlıklı olması zor olmadığı halde çözümler için vakit alabilir. Bundan dolayı turlama tekniği uygulanmalıdır.
FEM Geometri Yayın Kurulu

YGS geometri soruları, görsel algı yeteneğini ve bu algının matematiksel işlemlerle birleştirilerek problem çözme yeteneğini ölçmektedir.
Sorular çoğunlukla basit ve temel bilgilerle çözülebilir. Ancak 2 – 3 tane seçici soru olması beklenir. Seçici sorular karmaşık bilgi ve ezber gerektirmiyor.
Geometriye ilgi duyarak çalışmış ve yeterince soru çözmüş olan bir öğrenci, YGS deki geometri sorularının tamamını çözebilir.
Yeterince çalışamamış öğrencilerin de çözebileceği sorular olacaktır. Kolay soruları yakalayıp çözebilmek için tüm sorulara bakılmalıdır.
FEM Rehberlik Yayın Kurulu

Sınava şartlı girmek düşüncelerin kilitlenmesine neden olabilir. Örneğin sınava girerken “sayısal bölümden şu kadar net yapmalıyım; hata yapmamalıyım, zamanı yetirmeliyim” gibi şartlar oluşturmamalıdır.
Şartı yaklaşım yerine sınav strateji oluşturmanız daha doğru bir davranıştır. Örneğin, zamanı verimli kullanma stratejisi, kodlama stratejisi, dikkati toplama stratejisi gibi.
Sınav öncesi rahatsız olunacak ortamlardan uzak kalmak, sınavdan önce sınava girilecek sınav salonunu görmek sınav kaygısını azaltan diğer faktörlerdendir.
Sınava yönelik çalışmaların ne zaman bitirileceğine yönelik kesin bir belirleme söz konusu değildir.
Adaylar eğer psikolojik olarak rahatlayacağını hissedecekse son zamana kadar ders çalışabilirler. Ama tavsiye olunan ise sınav öncesi 1-2 gün kala yoğun bilişsel çalışmayı bırakılması daha çok rahatlamaya yönelik faaliyetlerde bulunulmasıdır.

fem

FEM ve Anafen Yayınları’ndan 400 bin öğretmene ücretsiz kitap

FEM ve Anafen Yayınları, öğretmenlere yardımcı olmak ve eğitim kalitesini artırmak için özel kitap seti hazırladı.

FEM ve Anafen Yayınları, öğretmenlere yardımcı olmak ve eğitim kalitesini artırmak için özel kitap seti hazırladı. Kuruluşlar, bu setleri Türkiye’nin dört bir yanındaki orta okul ve lise öğrencilerine eğitim veren 200 bin öğretmene ücretsiz olarak ulaştırdı.

Kaynak Holding kuruluşlarından SÜRAT AŞ’nin yayıncılık markalarından FEM ve Anafen Yayınları, öğretmenler için yeni bir sosyal sorumluluk projesi geliştirdi. Bu çerçevede her branş için uzman eğitim kadrosu tarafından müfredata uygun olarak kitap seti hazırlandı. 5 kitaptan oluşan setler öğretmenlerin adresine gönderildi. Setlerin en önemli özelliğinin seviyeye göre hazırlanması olduğunu belirten FEM Yayınları Rehberlik Uzmanı Faruk Ardıç, “Milli eğitimde derse giren öğretmenler hangi seviyedeki sınıfa girerlerse girsinler hepsine yardımcı olacak nitelikte kaleme alındı. Konuyu hiç bilmeyen öğrencilere hitap eden bir anlatım olduğu gibi belirli seviyede olan öğrencilere yönelik farklı sorularla bu kaynaklar desteklendi.” dedi.

Kitapların öğretmenlerin adreslerine gönderildiğini, ulaşımın zor olduğu bölgelerde ise ilçe milli eğitim müdürlüklerine teslim edildilğini söyleyen Ardıç, “ Türkiye genelinde şu an 200 bin tane hedeflenen kitap dağıtımı söz konusu olacak. Kitaplarımız şuandan itibaren öğretmenlerimizin ellerine ulaşmak üzere.” bilgisini verdi. Projeyi geçen yıl da yaptıklarına dikkat çeken FEM Rehberlik Uzmanı, birçok öğretmenin ücretsiz kitaplardan istifade ettiğini dile getirdi. Faruk Ardıç, ayrıca kaynakların derslere fazlasıyla yardımcı olduğu şeklinde geri dönüşüm aldıklarını aktardı.

Öğretmenlere dağıtılan kitapların, piyasada en çok kullanılan ve tercih edilen yayınlardan biri olduğunu belirten Anafen Yayınları Rehberlik Uzmanı Recep Uysal ise proje hakkında şöyle konuştu:

“Burada öğretmenleri rahatlatacak bir şey daha var. Öğrencilere ve öğretmenlere yönelik yaptığımız multikitaplarda içinde öğretmenler için konulmuş özel bir şifre var. Öğretmen bu şifreyi kullanarak da bu kitapla ilgili internet sitesine girerek bu konuların konu anlatımlarını da internet üzerinden görebiliyor. Dolayısıyla öğretmen açısından derste kullanabilecek bir kaynak oluyor. Biz geçen yıl kitaplarımızı öğretmenlerimize dağıtmaya başladık. Geçen yılla birlikte toplamda 400 bin öğretmene bu yolla ulaşmış olacağız. Büyük şehirlerde öğretmenlerin kaynağa ulaşması zor olmayabilir ama bu kitapları Türkiye’nin her yerine dağıtmaya özen gösteriyoruz. Köy öğretmeninin elinin altında güvenerek kullanabileceği bir kaynak olsun istiyoruz.”

fem

Yeni Sistemle Okul Başarısının Sınavlara Etkisi Azaldı

Yeni uygulamayla okul puanının etkisi ortalama yüzde 13′ten yüzde 10′a indirildi. Böylece öğrencilerin bireysel başarısı dikkate alınmış oldu. Lise öğrencileri yeni düzenlemeyle seçtikleri alana mahkum olmayacak.İstediği bölümü çok az bir kayıpla kazanabilecek. Yine meslek liseliler de katsayı mağduru olmayacak.

ÖSYM’nin önceki yıllarda sınava girecek öğrencilere uygulanan katsayı farkı alan dışı tercihleri neredeyse kazanılmaz hale getirmekteydi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan teklifle öğrencilerin ortaöğretim başarı puanları arasındaki aralık daraltılmış oldu. Buna göre daha önce 100 olan en düşük başarı puanı 250 olarak belirlendi. En yüksek başarı puanı ise 500 olarak devam edecek. Önceki hesaplamada en düşük bir öğrenci kendi alanıyla ilgili bir program seçtiğinde ilgili puanına 100*0.15=15 puan, okul birincisinin ise 500*15=75 puan ekleniyordu. Okuldaki başarısı en düşük öğrenci ile en başarısı en yüksek öğrenci arasında 60 puanlık fark oluşuyordu. Şimdi ise yeni uygulama ile katsayının 0.15 ten 0.12 çekilmesi ve başarı puanı aralığının 100-500 puandan 250-500 arasında olması ile öğrenciler arasındaki başarı puanından meydana gelen fark azaltılmış oldu. Hesaplamada bir okulda başarısı en düşük öğrenciye okul başarı puanının katkısı 0.12*250=30 gerçekleşirken, başarısı en yüksek öğrenciye okul başarı puanının katkısı 0.12*500= 60 olacak. Buna göre daha önce öğrenciler arasında 60 puanlık fark 30 puana inmiş oldu. Diğer bir ifade ile okul puanının etkisi ise ortalama yüzde 13′ten yüzde 10′a indirilerek öğrencilerin bireysel başarısı dikkate alınmış oldu.

Puanlamada fırsat eşitliği: Demokratik ülkelerde olması gereken, adayların eşit şartlarda yarışabilmesinin gerekliliğidir. Her adayın eşit şartlarda üniversiteye girebildiği durumlarda belirleyici olan ise öğrencinin bireysel başarısı olmasıdır. Bu da ancak objektif bir ölçme değerlendirme sistemiyle ve değerlendirmede sonuca etki edecek faktörlerin yalıtılmasıyla mümkün olabilecektir. Bu bağlamda Yükseköğretim Kurulu’nun yaptığı, öğrencinin bireysel başarısına etki edecek, okul türü, alan ve okulda alınan notlar gibi sınav sonucuna etki eden faktörlerin en aza indirgenmesidir. Diğer bir nokta ise okulda başarılı olan öğrencinin zaten bireysel başarısını sınavlara da yansıtacağıdır. Önemli olan genel değerlendirmede başarı gösteren adayların başarısının farklı faktörlerden dolayı aşağıya çekilerek hak ettiği bir programa girememesinin ortadan kaldırılmasıdır.

Yeni katsayı uygulamasının olumlu yanları: Yeni katsayı uygulaması ve başarı puanları arasındaki makasın daraltılması, iki açıdan olumlu bir sonucu meydana getirecektir. Bunlardan birincisi, adayların daha önceki yıllarda katsayı farkının çok olmasından dolayı, kazanılması neredeyse imkânsız olan bazı bölümlerin kazanılabilir duruma gelmesidir. Örneğin, bir meslek liseli aday veya bir eşit ağırlıklı öğrenci ilgili alanda hazırlandığında bir tıp, bir hukuk fakültesi kazanabilecek duruma gelmesidir. İkincisi, öğrencilerin alan dışı tercih yapmaları durumunda, dezavantajlı duruma düşmelerinin önüne geçilmiş olmasıdır. Yani, genel lisede öğrenciler artık seçtiği ya da seçmek zorunda kaldığı alana mahkûm olmayacaklar ve adaylar hangi alanda olursa olsun istediği bölümü herhangi bir puan kaybına uğramadan tercih edebileceklerdir. Bu düzenleme özellikle ilgi ve yeteneklerini sonradan farkına varan öğrenciler için gayet olumlu bir yaklaşım olacaktır.

Meslek liseli adayların avantajı devam ediyor: Öncelikle, meslek liseli adaylar eğitimleriyle gelecekteki yaşantısı için bir meslek edinmiş olmakta ve bu mesleği ile ilgili 2 yıllık meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş hakları devam etmektedir. İsteyen adaylar dikey geçiş sınavlarıyla 4 yıllık bir lisans programlarına devam edebilmektedir. Ayrıca yeni teklife göre, adaylar tercihlerinde kendi alanlarıyla ilgili bir programa yer verdiklerinde başarı puanları 0.12′nin yanında ekstradan 0,04 katsayı ile çarpılmış ek puan getirisine de sahip olacaklardır. Meslek lisesi mezunu adaylar ekstradan bir çalışma yaptıklarında katsayı engeline takılmadan tercihlerinde mühendislik, tıp, hukuk, iktisadi ve idari bilimler gibi farklı programlarına yer verebileceklerdir.

Öğrencilere düşen görev: Sınava hazırlık sürecinde adayların önceki gibi alan uygulaması olmadığından 10. sınıftan itibaren hedeflediği programlara kaynaklık eden dersleri seçmeleri önemli olmaktadır. Buna göre tercihlerinde tıp, mühendislik olacak olan adayların sayısal derslere, tercihini hukuktan yana kullanan adayların ise Türk dili ve edebiyatı ile matematik derslerine yönelmeleri, tercihleri iletişim, sosyal bilimler olan adayların ise daha çok Türk dili ve edebiyatı ile sosyal bilimler derslerine yönelmeleri daha isabetli olacaktır. Diğer taraftan, ÖSYM sınav sorularını öğrencilerin ilköğretim ve ortaöğretimde görmüş olduğu ders müfredatlarına göre belirlemektedir. Bulunduğu sınıfı başarılı bir şekilde tamamlayan, konuları özümseyen, stratejik çalışan öğrenciler sınavlara kaygıdan uzak bir şekilde ve kademeli olarak hazırlanmış olacaklardır.

Faruk ARDIÇ
   FEM Yayınları Rehberlik Koordinatörü

fem

Üniversite Sınavı İçin bir Stratejiniz Var mı?

Katsayı farkı ortadan kalktı, rekabet de arttı. Hazırlık aşamasında alanlara yönelik küçük stratejiler artı puan sağlıyor.

Sayısalda YGS Türkçe soruları getirisi fen bilimleri soruları getirisine yakın değerde. Tercihlerinde hukuk olacak adaylar, LYS Türk Dili ve Edebiyatı testine önem vermeli. Dil alanında ise dil alan bilgisi ve Türkçe daha avantajlı.Üniversite hazırlık sürecinde olan öğrenciler için girecekleri sınavlar aynı zamanda bir taktik sınavıdır. Her öğrencinin özel sınav stratejileri olabileceği gibi bazı ortak stratejiler de bulunmaktadır. YÖK, katsayı farkını eşitledi. Ortaöğretimde farklı alan mezunlarının puanları hesaplanırken, başarı puanları aynı katsayı (0,12) ile çarpılacak. Bu durum tercihlerde talep farklılaşmalarına neden olabilecek. Hazırlık aşamasında alanlara yönelik uygulanacak küçük stratejiler adaylara artı puan sağlayacaktır.

Sayısal alan stratejisi;

Sayısaldan hazırlanan öğrenciler için en çok getirisi olan ders, YGS ve LYS’de toplam 90 soru ile matematiktir. Matematik testinin soru sayısı 120 olup tüm gelen sorular arasında % 36 orana sahiptir. Matematik dersine dair eksik bir konu, sonraya bırakılmamalıdır.

Sayısal alandan hazırlanan öğrenciler için bilinmeyen diğer nokta ise YGS Türkçe soruları getirisinin YGS Fen bilimlerinde soruların getirisine yakın bir değerde olmasıdır. Bu bakımdan sayısalcı öğrencilerin mutlaka Türkçe dersine ağırlık vermeleri avantajlarına olacaktır.

Tercihlerinde tıp, diş hekimliği, eczacılık, moleküler biyoloji, beslenme ve diyetetik gibi sağlık bölümlerine yer verecek adaylar için MF-3 puanına Türkçe dersinin % 11, sosyal bilimlerin % 7, geometri testinin % 5, biyoloji testinin % 15 ağırlığı vardır. Bu durumun puan getirisine de etkisi gözlenmektedir. Örneğin MF-3 puan türünde YGS Sosyal Bilimler testinde 40 soruda getirisi ortalama 36 puan iken, LYS Geometri testinde 30 sorudaki getirisi ortalama 18 puan olmaktadır.

Tercihlerinde YGS-2 puanıyla hemşirelik, ebelik, fizyoterapi ve rehabilitasyon, kimya öğretmenliğine yer verecek adaylar için 1 Fen sorusunun getirisi, 1,5 matematik sorusunun getirisine eşdeğer. Bu alanda adaylar Türkçe ve sosyal bilimler testini matematik ve fen bilimlerindeki yapamadıkları soruların telafisi için kullanabilir.

Eşit ağırlık alan stratejisi;

Katsayı eşitlenmesi ve hukuk fakültelerinin çok talep edilmesinden dolayı Eşit Ağırlıktan hazırlanan gruba bir miktar daha önceden alanı sayısal olan öğrencilerin yönelmesi bekleniyor.

Bu alandaki öğrenciler için favori dersler matematik ve Türk dili ve edebiyatıdır. Sınava hazırlanırken matematik ağırlıklı konu tekrarı yapmaları ve en azından bir tane Türk dili ve edebiyatına yönelik bir kaynak bitirmelerinde fayda vardır.

Tercihlerinde hukuk olacak adaylar için, LYS Türk dili ve edebiyatı testinin getirisi en fazla. YGS ve LYS soru sayıları göz önünde bulundurulduğunda TM-2’de, 160 puan Türkçe ve Türk dili testinden gelirken, matematik testlerindeki soruların toplam getirisi 115 puan olmaktadır.

Sözel ve dil alan stratejisi;

Sınava giren adayların yaklaşık üçte ikisi sözelden olmasına rağmen, üniversite kontenjanlarının üçte ikisi sayısal alandaki öğrencilere yöneliktir. Bu sene özellikle matematikten sıkıntısı olanın eşit ağırlıktan sözel alana geçeceği düşünülürse sözel tercihi yapacak adayların daha stratejik çalışmaları, zamanı daha verimli değerlendirmeleri gerekmektedir.

Dil alanından hazırlanan adaylar için dil puan türüne göre, öncelikle dil alan bilgisi ve sonra da Türkçe dersi önemli olmaktadır.
  FARUK ARDIÇ

FEM Dershaneleri Rehberlik Yayın Kurulu